İstanbul’da 4+1’lik bir dairenin yanına İngiltere’de satılık 10 odalı bir şato konulduğunda, fiyatlardaki zıtlık oldukça şaşırtıcı olabiliyor. 25 milyon TL değerindeki şato, İstanbul’da 50 milyon TL’den satışa çıkan 300 metrekarelik dairenin yarı fiyatının altına satılıyor. Bu karşılaştırma birçok kişinin Türkiye’deki emlak piyasasının durumunu ve fiyatların fazla şişirilip şişirilmediğini sorgulamasına neden oldu.
Uzmanlar, mevcut piyasayı “balon” olarak nitelendirirken, yabancı yatırımcıların İstanbul’da bir emlak fiyatına Avrupa’da birden fazla konut alabildiğine dikkat çekti. İstanbul Emlakçılar Derneği Başkanı Nizamettin Aşa, “Bugün Kadıköy’de bir daireyi 50 milyon TL’ye satmanın anlamı yok” dedi.
Bu karşılaştırma, Avrupa ve Türkiye emlak piyasaları arasındaki fiyat eşitsizliğini vurgulamakta ve Türkiye’de bu kadar yüksek fiyatların sürdürülebilirliğine ilişkin endişeleri artırmaktadır. Bu karşılaştırmanın belirli bir örneğe dayandığını ve tüm pazar için genellenemeyeceğini not etmek önemlidir. Buna ek olarak, bir mülkün fiyatını büyük ölçüde etkileyebilecek olan yaşam maliyeti, vergiler ve mülklerin konumu, büyüklüğü ve kalitesi gibi diğer faktörler dikkate alınmaz.
Ayrıca, Türkiye ekonomisinin emlak fiyatlarını da etkileyebilecek yüksek enflasyon ve kur dalgalanmaları ile zorlu bir dönemden geçtiğini belirtmekte fayda var. Ancak gayrimenkul fiyatlarını etkileyen tek faktör bu değil ve herhangi bir sonuca varmadan önce piyasayı bir bütün olarak değerlendirmek önemlidir.
Genel olarak, bu karşılaştırma şaşırtıcı olsa da, emlak fiyatlarının konuma göre büyük ölçüde değişebileceğini ve bu özel karşılaştırmanın bir bütün olarak piyasanın durumunu yansıtması gerekmediğini akılda tutmak önemlidir. Herhangi bir gayrimenkul yatırım kararı vermeden önce her zaman uzmanlara danışmanız ve kapsamlı bir araştırma yapmanız önerilir.