Türkiye’de Kahramanmaraş’ı vuran yıkıcı depremin ardından, dikkatler İstanbul’da benzer bir felaketin olma potansiyeline çevrildi. Kadıköy semtindeki binalarda yapılan son incelemeler, bu yapıların temellerinin sanıldığından daha zayıf olabileceğini düşündüren şaşırtıcı keşifler ortaya çıkardı.
Kadıköy’de çok sayıda binanın temellerinden alınan numuneler, beklenmedik malzemelerin varlığını ortaya çıkardı. Betona gömülü nazar boncuğu, köpük ve hatta gazete kupürleri bulundu. Bu şaşırtıcı keşif, hem bina sakinleri hem de uzmanlar arasında binaların yapısal bütünlüğü hakkında endişelere yol açtı.
NTV’nin haberine göre, bu malzemelerin varlığı binaların temellerini önemli ölçüde zayıflatabilir ve onları bir deprem durumunda hasara karşı daha duyarlı hale getirebilir. Bazı durumlarda, alınan numuneler betonda çatlaklar ortaya çıkardı, bu da binaların risk altında olabileceğini gösteriyor.
Kadıköylüler bu bulgular karşısında anlaşılır bir şekilde paniğe kapıldı. Mahalle, bazıları yüzyıllar öncesine dayanan birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Sismik bir olay durumunda bu yapıların hasar görme olasılığı endişe kaynağıdır.
Uzmanlar, Kadıköy’deki binaların güvenliğinin değerlendirilmesi için acil önlem alınması çağrısında bulunuyor. Bu, yapıların temellerini güçlendirmek için daha fazla inceleme ve potansiyel olarak maliyetli onarımlar gerektirecektir. Betonda beklenmedik malzemelerin keşfi, özellikle depreme eğilimli alanlarda, binaların inşasına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Nazar boncuğu, köpük ve gazete kupürlerinin keşfi şaşırtıcı görünse de, doğru inşaat uygulamalarının önemini hatırlatıyor. Türkiye, Kahramanmaraş’ta yaşanan can ve mal kaybının yasını tutarken, ülkenin her yerindeki vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması için çaba gösterilmesi gerekiyor. Kadıköy’deki buluntular, sağlam görünen yapıların altında gizlenebilecek potansiyel tehlikelere karşı bir uyarı niteliği taşıyor.
Peygamber Efendimiz nazar boncuğu hakkında ne dedi?
Bu sebeple nazar boncuğu ve benzeri şeylerin, bunlardan medet ummak amacıyla boyuna veya herhangi bir yere takılması caiz değildir. Bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında Resûlullah (s.a.s.) “Kim nazarlık takarsa Allah onun işini tamama erdirmesin” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XXVIII, 623) buyurmuştur. Diğer bir hadiste ise nazarlık takan ve nazarlığa koruyucu etki atfeden kimsenin Allah’a ortak koşmuş olacağı ifade edilmiştir (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XXVIII, 637).
Nazardan korunmak için böyle hurafeleri terk edip Hz. Peygamberin öğrettiği duaları yapmak gerekir (Buhârî, Tıb 38; Tirmizî, Tıb 16; İbn Mâce, Tıb 32; Kamil Miras Tecrîd Tercemesi, XII, 90). Bu çerçevede Felak ve Nâs sureleri yanında Hz. Peygamberin torunlarına yaptığı şu dua da okunmalıdır: “Her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” (Buhârî, Ehâdîsu’l-enbiyâ, 10; bkz: İbn Mâce, Tıb, 36).