
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Türkiye ve Suriye’nin kuzeybatı bölgelerini vuran 7,7 ve 7,4 büyüklüğündeki yıkıcı depremlerin ardından 3. Seviye Acil Durum ilan etti. Deklarasyon, DSÖ’nün kurum çapındaki varlıklarının afete yanıt olarak seferber edilmesini temsil ediyor.
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge’ye göre depremlerde binlerce vatandaş hayatını kaybetti. 3. Seviye Acil Durum, DSÖ tarafından ilan edilen en yüksek acil durum olarak kabul edilir. Kaynakların seferber edilmesi, depremlerin ardından etkilenen topluluklara destek ve yardım sağlamayı amaçlamaktadır.
Depremlerin kendileri açısından, 3. derece deprem olarak da bilinen üçüncü derece deprem, depremin ürettiği sismik yoğunluğun veya sarsıntının ölçülmesini ifade eder. Depremler genellikle 1’den 12’ye kadar bir ölçekte sınıflandırılır, 3. seviye orta dereceli olarak kabul edilir ve binalara ve yapılara zarar verebilir.
Deprem bölgesindeki son durum çok büyük bir yıkım ve can kaybıdır. Şu an itibariyle, kesin rakamlar hala teyit edilmekle birlikte, çok sayıda ölüm ve yaralanma raporu var.
Afet zamanlarında, etkilenenlere destek ve yardım sağlamak için çeşitli acil durum müdahale kuruluşlarının birlikte çalışması önemlidir. DSÖ, yerel ve uluslararası kuruluşlarla birlikte ihtiyacı olanlara tıbbi bakım ve diğer temel hizmetleri sağlamak için birlikte çalışacak. Bu gibi durumlarda acil müdahale türleri arasında ilk yardım, barınak, yiyecek ve su ve tıbbi bakım sağlanması yer alır.
Sonuç olarak, DSÖ’nün Türkiye ve Suriye’deki depremlere tepki olarak 3. Seviye Acil Durum ilan etmesi, doğal afetlere koordineli ve birleşik bir müdahalenin önemini vurgulamaktadır. Etkilenen topluluklar, hayatlarını ve evlerini yeniden inşa etmeye başlarken, önümüzdeki günlerde ve haftalarda destek ve yardıma ihtiyaç duymaya devam edecekler.