6 Şubat’ta Türkiye’de Kahramanmaraş’ı vuran yıkıcı depremlerin ardından uzmanlar bölgede salgın riskine karşı uyarıda bulundu. Yerinden edilen ve kalabalık koşullarda yaşayan binlerce insanla, bulaşıcı hastalıkların hızla yayılma riski artıyor.
Richter ölçeğine göre 6,8 ve 5,5 şiddetinde olan depremler, binalarda ve altyapıda büyük hasara yol açtı. Sonuç olarak, birçok insan temiz su, sanitasyon tesisleri ve tıbbi bakım gibi temel ihtiyaçlara erişimi olmadan geçici çadırlarda ve barınaklarda yaşamak zorunda kaldı.
Uzmanlara göre, uygun sanitasyon tesislerinin olmaması ve geçici barınaklardaki aşırı kalabalık, uyuz, kızamık, tetanoz ve ishal gibi bulaşıcı hastalık riskini artırıyor. Bu hastalıklar, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi savunmasız nüfuslar arasında bu tür koşullarda hızla yayılabilir.
Salgın riskine dikkat
Bir doğal afetten dört gün ila dört hafta sonra salgın riskinin ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor. “İnsanlar yaralanabilir veya travma geçirebilir, ancak en yıkıcı uzun vadeli etkilere sahip olabilen bulaşıcı hastalıkların yayılmasıdır.
Türk hükümeti, depremlerden etkilenenlere yardım ve destek sağlamak için kaynakları seferber ederek krize hızla yanıt verdi. Ancak felaketin boyutu, ihtiyacı olan herkese yeterli kaynak sağlanmasını zorlaştırdı.
Uzmanlar, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için temiz su ve sanitasyon tesislerine erişim sağlamak, iyi hijyen uygulamalarını teşvik etmek ve ihtiyacı olanlara tıbbi bakım sağlamak gibi bir dizi önlem önermektedir. Ancak, bu önlemlerin bir afet sonrasında uygulanması zor olabilir.
Kahramanmaraşlıların depremlerin ardından hayatlarını yeniden kurmaya devam ederken, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için ihtiyaç duydukları desteği ve kaynakları almaları önemlidir. Hükümetin ve STK’ların devam eden çabaları ve etkilenen insanların dayanıklılığı ile bölgenin bu felaketten kurtulabileceği ve daha parlak bir geleceğe doğru ilerleyebileceği umulmaktadır.